Diğerkâmlık

Diğerkâmlık; ‘vazife plânı’na yaklaştırıcı bir duygu olup, bencilliğin zıddıdır. (103, 26, 34, 35)

Diğerkâmlık ve sevgi ilişkisi

Sevgi’, müspet yoldaki diğerkâmlık tarafıyla ‘vicdan’ mekanizmasının ‘vazife’ye yönelik üst unsurlarını takviye edip, ‘inkişaf’ın hızlı ve idrâkli bir yürüyüşünü sağlarken; menfî yoldaki ‘bencillik’ tarafıyla da, alt ‘nefsaniyet’ unsurlarını tahrik edip, inkişafın yürüyüş temposunu ağırlaştıran ve insanı ıstıraplı şartlar içine sokan bir inkişaf vasıtasıdır. (134, 133, 129) Böylece sevgi, birbirine zıt yollardan, her iki takdirde de, öz bilginin (Öz bilgiler) artmasına neden olur. (134)

Vicdanın inkişafında, inkişaf kademeleri ne kadar aşağılarda ise, yani ne kadar alt denge seviyelerinde ise sevgiye karışan bencillik malzemeleri ve vibrasyonları da o kadar fazla olur. (135) Aksine inkişaf kademeleri ne kadar üst denge seviyelerinde ise sevgi unsuru da o oranda saf ve erdem vibrasyonlarıyla zenginleşmiş bulunur. (135)

Sevgi, saf ve yüksek tezahürleriyle insanı doğrudan doğruya üst ‘realite’lere ulaştırır. (134) Onun bu cephesinde, özellikle feragat, fedakârlık, diğerkâmlık, yardım, şefkat gibi, inkişafı hızlandırıcı yüksek, ince diğer madde kombinezonlarının (madde kombinezonu) da tezahürleri vardır. (134)

Diğerkâmca bir davranış ile bencilce bir davranışın kıyası

Bencillik ile diğerkâmlığın karşılaştırılması na şu iki davranış örnek gösterilebilir: Sırf etinin, sinirlerinin arzularını yerine getirmek için bir kadını seven, cinsellik bencilliğinin kölesi hâline gelmiş bir erkek, onun kendisinden bıkıp bir başkasını sevmesi üzerine, nefsaniyetine sevgilisini öldürecek derecede yenilir ve onu öldürür. (125) Oysa aynı durumdaki, vicdanı az çok ileri safhadaki bir başka erkek, kadının bu davranışını kırılmadan kabul edecek ve belki de o kadına bu hususta elinden gelen yardımı yapmaktan da çekinmeyecektir. (125) İşte burada bir canilik ile bir erdemin, bir bencillik ile bir diğerkâmlığın kıyası bulunmaktadır. (125-126)

Bencillik sahasından diğerkâmlık sahasına tedricen geçiş

Gelecek ‘realite’ler, geçmiş realitelerin sonuçlarını içine ala ala genişler, kapsam kazanır ve varlığın ‘görgü ve tecrübe’lerinin artmasına neden olurlar. (109) Mesela, kaba bencillik realitesinin bulunduğu kademede sözkonusu olan ferdî bencillik nefsaniyeti, üst mâşerî bir plân realitesinde daha üstün ve kapsamlı bir karakterde, “mâşerî bencillik” hâlini alır: Birinci kademede insan, yalnız ferdî menfaatleri (çıkarları) için çırpınmaktayken, ikinci kademede kendisine bağlı küçük bir topluluğ un, bir ‘aile’nin menfaatleri için çalışmaya başlar. (109-110) Bu bencillik nefsaniyeti; kademeler yükseldikçe bir cemiyeti, cemaati, ulusu (Uluslar), insanlığı ve hatta bütün varlıkları kapsayacak durumda artar ve genişler ki buralara yöneldikçe de artık ona bencillik değil, diğerkâmlık demek gerekir. (110)

Vicdan denge seviyesinin diğerkâmlık sahalarında kurulması

Vicdanın inkişafında, inkişaf kademeleri ne kadar aşağılarda ise, yani ne kadar alt denge seviyelerinde ise sevgiye karışan bencillik malzemeleri ve vibrasyonları da o kadar fazla olur. (135) Aksine inkişaf kademeleri ne kadar üst denge seviyelerinde ise sevgi unsuru da o oranda saf ve erdem vibrasyonlarıyla zenginleşmiş bulunur. (135) Bu inkişaf hâli nihayet öyle bir duruma gelir ki, insanlara karşı duyulan bu erdemli hisler, onlara hizmet etmek, onların iyilikleri, inkişafları hususunda her türlü yardımda bulunmayı –ne pahasına olursa olsun–göze almak gibi çok kapsamlı ve yüksek derecelere ulaşır. (135) İşte o zaman vicdanın nefsaniyet (alt) unsur ve realiteleri bencillikten sıyrılıp diğerkâmlık yollarında yürümeye başlarlar. (135) Vicdan mekanizmasının denge seviyeleri artık, diğerkâmlığın yüksek ve idrakli sahalarında kurulur. (135) O insan, başkalarının yükselmeleri için her türlü fedakârlığa katlanmayı kendisine bir borç, bir vazife sayar. (135) O zaman ondaki sevgi bir “vazife sevgisi” hâlini almaya yüz tutar ki, bu da artık onun, ‘vazife plânı’nın eşiğine gelmiş olmasının işaretidir. (135)

İnsanların ıstıraplı ve çetin olan ‘Dünya Okulu’ndan, bu arasat ortamdan (Sübjektif tekâmül) bir an önce başarıyla ayrılabilmeleri için yapacakları şey; vicdan mekanizmalarının diğerkâmlığa (Diğerkâmlık), “vazife sevgisi”ne bağlı olan realitelerini hazmetmeye çalışmaları ve ‘nefsaniyet’leri zoruyla bırakmak istemedikleri bencillik arzu ve iştahlarının güçlü bağlarından kendilerini idrakleriyle kurtarmaya çalışmalarıdır. (200) Bunu başarmak da ancak feragat, fedakârlık ve vazife sevgisiyle gösterilecek ‘cehit’ ve gayretlere bağlıdır. (200)

Bencillik

Sevgi

Vicdan

Nefsaniyet

Sınavlar

Kıyas bilgisi

Olaylar